|
Ana Sayfa
SAYOKAN VE YESÜKEN GÖLCÜK'TE
0 505 737 64 19
TÜRK SAVAŞ SANATI SAYOKAN
VE
TÜRK KILIÇ SANATI YESÜKEN
ŞİMDİ
KOCAELİ GÖLCÜK'TE
LÜTFEN ARAYINIZ.
AYBAR MAHMUT ARSLAN
0 505 737 64 19
BOŞKUR - TİGİN MAHMUT ARSLAN
Gölcük/Kocaeli
Türk Savaş Sanatı Sayokan
Yabgu Nihat Yiğit'in
Türk Milleti'ne bir armağanıdır.
İstanbul BizsaD Sayokan Alplık Okulu - Yenibosna/Bahçelievler
Aybar Mahmut Arslan Tel : 0 505 737 64 19
web adres: http://www.sayokanalp.com
İstanbul Avrupa yakası:
BİZSAD SAYOKAN ALPLIK OKULU
Fevzi Çakmak Mh. Yıldırım Beyazıt Cd. Osmancık Sk. no:10/1 Yenibosna - Bahçelievler -İSTANBUL
Aybar Mahmut Arslan: 0505 737 64 19
Aybar Mehmet Döker: 0 532 562 28 25
Sayokan İstanbul Üniversitesi'nde
Aybar Mahmut Arslan: 0 505 737 64 19
İstanbul BizsaD Alplık Okulu'nun katkılarıyla
İstanbul Üniversitesi
Spor Birliği Kulubü
Vefa Coğrafya Spor Salonu
Fatih/İstanbul
------------------------------------------------------------------------
Türk Kılıç Sanatı YESÜKEN dersleri Bizim Savaş Sanatları Derneği (BİZSAD) Sayokan Alplık Okulu Yenibosna Bahçelievler'de başlamıştır.
SAYOKAN BELGESELİMİZİN İSTANBUL TANITIMI TRT AVAZ'DA 11'İNCİ BÖLÜM OLARAK YAYINLANMIŞTIR.
İstanbul Sayokan
Alplık Okulu
Adres: Fevziçakmak Mah. Yıldırım Beyazıt Cd. Osmancık Sk. No: 10/1 Yenibosna-Bahçelievler/İstanbul Tel: 0 505 737 64 19
Web adres: http://www.sayokanalp.com
Sayokan Belgeseli'nin geçmiş bölümlerine TRT Avaz Video Arşivi'nden ulaşabilirsiniz.
Video Arşivi İçin:
http://www.trt.net.tr/trtavaz/vodcast.aspx?GRKod=bd61341c-7289-4a42-8d13-515a467c2c7a
tıklayınız.
TRT Avaz'da yayınlanacak olan Sayokan Belgeseli 03 Nisan 2011 Pazar günü Saat 20:30'da yayına girdi. Duyurulur..
SAYOKAN-YESÜKEN GÜZ KAMPI
Safranbolu'da gerçekleştirilen kampa Türkiye'deki alplık okullarının yanı sıra, Azerbaycan, Amerika, Belçıka ve İran gibi ülkelerden de alplar katıldı.
Sayokan Dergisi Yayın Dönemine Başladı
Türk Savaş Sanatı - Sayokan Dünya Federasyonu'nun faaliyeti olarak "Sayokan Dergisi" yayın hayatına başladı. Genel olarak dergimiz bir çok konuyla ilgili içeriklerle okuyucularımıza ulaşacaktır. Türk Savaş Sanatı - Sayokan'ın dünya ülkelerinde ve ülkemizde gerçekleştirilen faaliyetleri, Sayokan teknikleri, Spor bilimleri, sağlık, Türk tarihi ve farklı akademik çalışmaları okuyucularımızla paylaşacaktır. İlk sayımızın kapağı aşağıdadır.
sayokandunyafederasyonu@hotmail.com
DOĞU TÜRKİSTAN GÖK BAYRAK
Çin'deki Türk soydaşlarımıza uygulanan katliamlar, zulümler hakkında bir şey yazmaya, söylemeye gerek var mı? sadece Allah'tan rahmet ve merhamet dileyebiliyoruz.
Fransa'yla problemler yaşarız Ermeniler konusunda ortalıkta sözler uçuşur "Fransız mallarını tüketmeyelim" laftır. Neden ? Sosyo - ekonomik bakımdan göbeğinden bağlısındır. 4-5 ay sonrada ülkemizde milliyetçi geçinen, konuştuğu zaman mangalda kül bırakmayan savaş sanatları antrenörlerinden bazıları Fransız savaş sanatı "Savate"nin temsilciliğini alır, Savate okullarının açılması için içimizden (!) birileri başı çeker.
İsrail'i kınarız, İsrail savaş sanatı "Krav Maga"nın Türkiye'de yapılanması için bizden (!) içimizden birileri öncülük yapar.
Şimdi ise Doğu Türkistan Türkleri zulüm içinde ama Türkiye'deki savaş sanatları web sitelerine bakınız. Çin savaş sanatlarının Türkiye'deki öncüleri, hayranları, temsilcileri, Çinli ustaların savunucusu, avukatı, askeri durumunda ; anketler Çinli aktörleri, ustaları (!) gündemde tutmak için sanki birbiriyle yarışmakta...Ve bu insanlarla Türk kavminin yararları, faydaları üzerine konuşamazsınız, sizden daha çok milliyetçidirler.
Birileri de, bu olanları eleştirir, yadırgar iken kendileri Japon savaş sanatlarının Türkiye öncüleridirler ve kendileri gibi olanlarla da bel altına vurarak rekabet içindedirler... Savaş sanatları ile ilgili yorum sayfalarına bakınız...Bruce Lee' mi, yoksa Jackie Chan' mi daha usta ; yoksa Van Dame'mi, yoksa Jeet Li' mi, yok yeni bir müthiş adam çıktı Tony Jaa falan...Bu adamları birbirleriyle kıyas etme kaygısına düşerler ve tartışma ilerledikçe bu adamlar için bir kavmin fertleri birbirlerine bel altı vurmaktan kaçınmazlar...Türk Milletine Allah rahmetini esirgemesin...Bu çelişkileri sizin taktirinize bırakıyoruz...
Biz "Yabgu" Nihat Yiğit'in bir yazısını aşağıya yazıyoruz taktir sizindir..
"Her alanda ve branşta yurt dışına bağımlılıktan kurtulmalı, dünya arenasında kendimize ait, övünç kaynağımız olacak çalışmalar üretmeliyiz. Kendimizi tanıtmanın ve tanınmanın yolu, dışarıdan getirdiğimiz unsurların üzerine kimliğimizi yazarak değil, tarihimizle, kültürümüzle, dilimizle anılacak çalışmalarımızla, dünya arenasında rekabet etmekle mümkündür. Dış dünyanın çalışmaları, ürettikleri ilham kaynağımız olabilir. Taktir ve taltiflerimizle teveccüh gösterebiliriz. Ama bağımlı olmak 16 bin yıllık tarihe sahip, medeniyet ruhu ve şuuru taşıyan bir milleti ancak tembelleştirir. Gelişmek başkalaşmak veya başkalarından medet beklemek değildir. Başkaları ile rekabet edebilmek, rekabet edebilme gayreti ile üretmektir.
Sayokan, dünya savaş sanatları alanında bizi anlatmaya ve tanıtmaya gayret eden; bu alanda bizde varız diyebilmenin onurunu yaşatmak amacı ile Millet merkezli bir kültürleştirme hareketidir. Yabancı alanlarda, yabancıların kuralları içinde varlık mücadelesi vermek yerine; bizim alanlarımızda yabancılara adalet, hakkaniyet ve misafirperverliğimizle, şanlı geçmişimizle varlığımıza taktir ve teveccüh göstermelerini sağlamak daha anlamlı ve onurlu olacaktır. Bu bir ırkçılık değildir. Irkçılık başka milletlere yaşama hakkı vermemek demektir. Bu bir VATANPERVERLİKTİR...Taktir ve teveccüh büyük Türk Milletinindir. " (“Yabgu” Nihat YİĞİT)
"ÖZE TENRİ BASMASAR, ASRA YİR TİLİNMESER, TÜRÜK BUDUN İLİNİN TÖRİNİN KİM UR-TUTI, BUD-UÇI ATI TÜRÜK BUDUN ERTİZ."
-Üzerimizdeki Tanrımız bizi basmasa, ve böylece altımızdaki yer delinmese, ey Türk Milleti, senin anayasanı kim iptal edebilir ve milletlerin liderliğini Türk Milletinden kim alabilir.
EÇİM KAĞAN (Yani kanım Kül Bilge kağan) M.Ö. 538 - 525
Milletlerin liderliğini yapmış bir milletin bugün düştüğü durum. Tabi neden bu hale geldik sorusuna "kalb-i" cevap bulabilirsek, hakikati görebiliriz.
Sayokan;
Tanyusu, Taygunları, Aybarları, Tuyunları ve Toralpları; Allah'ın selamı hepinizin
üzerine olsun...
Günü gelmeden bahar gelmez, çiçekler açmaz... Gül açmazsa bülbül ötmez...
Fakat bu alemde her şey mutlaka olur... Acelecilik ve sabırsızlık yüzünden kolaylar
zorlaşır... Sabır ile çalışan ve Allah'ın taktirine rıza gösterenler içinse zorlar kolaylaşır
ve olur... Sayokan için yıllarımı harcadım... Ama bazen niyet iyi de olsa, sabırsızlık
kolay işimizi zorlaştırdı... Alemde ders alan sükun bulur, almayan ise dersini alır...
Sayokan ailesi içinde sabır ve sadakat içinde olanlar Allah bilir ki, zaman
yakınlaşıyor... Sabır gösterenler ve sadakat içinde olanlar, biliniz ki bizim mükafatımız
ancak Allah katından olur. Ve O ne eylerse güzel ve doğru eyler... Sizlerinde iyi niyet
ve sabırla bu günlere gelmenizin mutlaka bir karşılığı vardır... Biz dosdoğru
olup, sorumluluklarımızla çalışacağız... Merak etmeyin yakında çok şeyler değişecektir,
Allah'ın izniyle... Allah rızası için Türk kavmine hizmet noktasında çalışıyorum, gayret
ediyorum. Alemi izliyorum, seyrediyorum... Bazen susma orucuyla, bazen kitapların
arasında ama inzivada ve hep tefekkürle, antrenman yaparak... Sizler için en hayırlısını
temenni ederek...
Arkadaşlarım,
Sizlere teşekkür ediyor, sağlık ve saadetler diliyorum... Aynı sabır, iyi niyet ve
sadakatla çalışınız... Kargaya kartal, sırtlanada aslan demeyiniz. Herkes kartal
veya aslan olamaz. Ama bu alemde onlara da ihtiyaç var... Allah yarattığı için...
En azından ibret için... "Ben" demeyin "sen" (Allah) deyin arkadaşlarım... Bu alemde
"ben" diyen kaybetmiştir.."Sen" diyen ise kazanmıştır.
Allah'tan dileyerek ve bekleyerek, yaklaşan hayırlı gelişmeleri beraber yaşamak
dileğiyle hepinize saygılarımı sunuyor, sağlık ve saadetler diliyorum...
"Yabgu" Nihat YİĞİT
Editör Aygucı
Ben Türküm,
Yüreğim özgürdür, uçmağı ister, yeşil ormanların, yalçın sarp kayaların üstünde, sarıya çalan kadife bozkırlarda. Bazen mavi gökyüzünde bir bürküt , bazen Tengri dağında, Selenga’da, Ötügen’de, Anadolu’da Bozkurt.
Ben Türküm,
Atalarımın kanı damarlarımda, töreleri yüreğimde ama yaşanmaz bu çağda. İsyandayım,
bu çağın kafesinde, sanki mutluluklarım bile sıraya konmuş. Bir bedeli var. Biz Türkler, bedeli
biz istediğimiz zaman öderiz. Bize bedel ödetilemez. Ama ödetiyorlar, acunun pazarlamacıları.
Bu pazarlamacılar acunun tepesinde, uç beyleri Türk ilinde İlteber olmuş. Neredesiniz, Oğuz Türkleri, Kıpçak Türkleri, ey Türk boyları. Yüreğim Kürşad yüreği, ama marazlı. Ölmek isterim,
ya da sonsuzluğa uçmak. Ölüme Allah karar verir, uçmak için kanatlarım kırık ve yine esarete direnen yüreğim ve hapsolunmuş yaşarım.
Ben Türküm,
Türklerin ülkesinde Türk. Ama töresiz, yoksul, kapitalizmin sinsi oyunları içinde bi-çare, satın alınamadıkça vurgun yiyen, vurgun yedikçe ölümü özleyen Türk.
Ben Türküm,
Türklük için ufka bakıyorum, yine pazarlamacılar, ufkumu pazarlıyorlar. Savaşmaya hazırım, savaş, istikbali de ölümü de anlamlandırır. Ama ne savaş meydanı var ne de savaşacak kimse. Anladım ki pazarlamacılar savaşa da başka anlam yüklemişler.
Ben Türküm,
Fakat bugün yaşamıyorum, yaşayamıyorum. Bu çağın havası boğuyor, yurtları betontaş esaretin belirtgeni; töre, pazarlamacıların töresi; dostluk, kardaşlık, yoldaşlık atalarımın çağında kalmış. Evet ben Türküm gönlü tutsak Türk.
Ben Türküm,
Yüreği asırlar öncesinin özlemi ile yaşayan, kalbi atalarının kalbi ile bir atan Türk.
Lanet olsun diyesim geliyor, Türklük için atan yüreğimi çıkarıp atamıyorum, ya da Türklüğü “ben”ime köle kılamıyorum. Benim Türklüğüm hayallerin üzerindeymiş geç anladım. Yüreğim avare, nefesimi de, ayaklarımı da avare kılmak istiyorum. Bir gidiştir gitmek istiyorum. Atalarımın kokusunu, töremin izini, hissettiğim yere kadar ve orada obamı kurup, gökyüzünü seyre dalarken asırlar öncesini hayal ederek yaşamak istiyorum. Bu çağın dertleri benim dertlerim, dermanları da bana derman değil.
Ben Türküm,
Türk milliyetçisiyim, Turanlıyım, Türkistanlıyım kızıl elmalarım var 16 bin yıldır. Atalarımdan aldığım emaneti, emanet sahiplerine devredemiyorsam, Türk gibi yaşayamıyor, Türklerin ülkesi Türkiye’de garip, mazlum, bi-çare, satın alınamadıkça vurgunlar içinde inliyorsam, dik durmaya çalıştıkça emperyalistlerin kulu olan “ben”cilerin sürüler halinde üzerime gelip prangaları bileklerime taktıkça yaşamanın ne anlamı kalır ki…
Ben Türküm,
Ne mutlu ki Türküm. Ne kadar çileli, sıkıntılı olsa da Allah’ın şereflendirdiği bir millettenim. Allah için, aslım için savaşmaya hazır yüreğim ve imanım var. Gün geliyor tükendim, bittim diyor yüreğim, isyan kaplıyor her yanımı, yalnız olduğumu hissediyor kahırlanıyorum. Ufkum parlaklığını yitiriyor, düşler terk ediyor, umutlar ölümle birleşiyor. Baş önde olacağına, eğdirmek isteyenlerden uzaklaşmak çare gibi geliyor. Ama tüm bunlara rağmen, Türk olmak şereftir, Türklük sevdadır deyip aslına dönüyor ve yeni umutlar, hülyalar içinde buluyorum kendimi. Neden, nasıl, niçin diyorum ve cevabı ben Türküm..
29 Haziran 2007 – Nihat Yiğit
Daha geniş bilgiler ve teknikler 2009 yılı içinde yapılacak olan "YESUKEN
SEMİNERLERİ"nde gösterilecek ve öğretilecektir. Yabgu Türk Milleti için bir
çalışmasını daha ortaya koyarak ikinci bir ilk'e imza atmıştır. Tüm bu çalışmalar
taktir edersiniz ki, oturarak, geçmişin anılarını yad ederek veya hal tatmini
peşinde koşarak olmaz. çalışmak, çalışmak tekrar tekrar çalışmak ile mümkün
olur. Sayokan camiasına ve kalbi ilgililere böylece duyurulur.
Saygılar
SAYOKAN BAHÇELİEVLER'DE
Aybar Mahmut Arslan yönetiminde Sayokan eğitimi başlamıştır.
Yer: İstanbul Alplık Okulu
Fevziçakmak Mah. Yıldırım Beyazıt Cd. Osmancık Sk. No: 10/1 Yenibosna-Bahçelievler/İstanbul
Gsm:(505)7376419
email: sayokanalp@hotmail.com
SAYOKAN
SAYOKAN; SAvaşçının YOlu ve KAN’ı” cümlesindeki kelimelerin baş hecelerinin
birleştirilmesi ile meydana getirilmiştir. Türk savaş sanatı, savaşçı sözcüğü
ile nasıl savaşçı olunacağının yolunu, yani akıl ve beden gücünü kullanabilme
yeteneğini ve disiplinini ; Yolu sözcüğü ile erdemliliği, barışı, çalışkanlığı,
sevgiyi, saygıyı tarihteki büyüklerinin, gelenek, örf ve ananelerini ; Kanı kelimesi
ile de tarihteki kahramanların birliğini, devamiyetini amaçlamaktadır.
SAVAŞÇININ YOLU ve KANI
SAYOKAN
M.Ö. 6-7 bin yıllarından itibaren başlayan tarihe sahip olan büyük Türk milleti, tarihin
sayfalarına daima şerefli, onurlu olmayı, erdemlilik ile yiğitlik ve kahramanlığı milli
karakterinin bir unsuru, meziyeti olarak yazmış hatta silinemeyecek biçimde de
nakşetmiştir.
Bu meziyetler, önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK ile 19. yüzyılda tekrarlanmıştır.
Diğer alanlarda olduğu gibi savaş sanatlarında da Türkiye dünya üzerinde kendisini ifade
eden, tanıtan bir sisteme sahip olmalıdır. Çünkü ülkemizin her alanda rekabet ve
üretkenlik içinde olması, alan ve konu farkı gözetmeksizin gerçekleştirilmelidir. Sayokan’ın
ruhudur bu... Türk Savaş Sanatı, Sayokan Türk Milletinindir, bu ülkede yaşayan herkesindir.
Her millete vatan, bayrak, millet sevgisini veren kahramanları, önderleri gibi, Sayokan da
binlerce yıllık tarihi kültürü, geleneği, destanları, kahramanları ile yaşayacaktır. Bu
çatı altında herkes Sayokan’ın içinde kendine yer bulacaktır.
Hayat üç evreden oluşur, mazi dönemi, hal (bugün) dönemi ve istikbal dönemidir. Mazi
dönemimiz ile bu günümüzü, bu günümüzle de istikbal dönemimizi hazırlarız.
Önderlerimizle, tarihimizle, gelenek ve göreneklerimizle bu günümüze ışık tutar,
yarınlarımıza da temeller atarız. Türk Savaş Sanatı, Sayokan’a yalnızca bir savaş
sanatı, Uzakdoğu savaş sanatları gibi, ya da uzakdoğu savaş sanatlarına bir alternatif
olarak bakmayınız. Bir Türk kültür hareketi olarak bakmak yerinde olacaktır.
Yani bir kültürleşme hareketidir.
Toplam 54901 ziyaretçi (107240 klik) kişi burdaydı!
|
|
YABGU NİHAT YİĞİT DİYOR Kİ: |
|
Alplarım ; "Türk Dünyasının Birliği" için de mesai harcayınız. Emperyalizmin hüküm sürdüğü bu günkü dünyada yalnızlıktan kurtulmak ve diğer Türk Halklarını da yalnız bırakmamak için bu birliğe ihtiyaç vardır. Bu ülküyü de içinizde canlı tutun ve bu birlik için vasıta ve vesileler arayın. Bütün alpların bu disiplinlere sahip, birer Türk ferdi olmalarını temenni ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum. Sayokan sizlere emanettir.
|
|
|
|